11.NEBİ(S.A.V.)’IN GENÇLİK DÖNEMİ

(Fıcar harbine ve Hılful Fudul’a katılması, Hatice (r.a.)’ile evlenmesi)

Yemin olsunki Nebi (s.a.v.) gençlik döneminde adaleti ikame etmek, mazluma yardım etmek, hakları ehline vermek ve zulmü bertaraf etmek hususunda kavmine yardım edeceği şeylere iştirak etti. Fıcar harbine katılması ve Hılful Fudul (Faziletliler Yemini) adlı anlaşmaya katılması bu sebepledir.  Fıcar harbi Kureyişin, haram ayların ve haram beldenin kutsallığını müdafaa için başlattığı bir harp idi. Bu kutsallık İbrahim (a.s.)’ın dininden kalan Arapların saygı gösterdiği şeylerdendi. İslam da bu kutsiyeti şu ayetle ikrar etmiştir: “Muhakkak ki, ayların sayısı, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günde Allah’ın yazgısına göre Allah’ın katında on ikidir. Bu ayalardan dördü haram aylardır. İşte doğru olan din (hesap) budur. Bu konuda birbirinize zulmetmeyin…” [1]  Fakat cahiliye ehli kimseler bunları helal saydılar ve bu aylarda savaşmakla birbirlerine zulmettiler. Fıcar harbi Kureyş beraberinde Kinane kabilesi ile Kaysı Aylan kabileri arasında çıktı. Kaysı Aylan kabilesinden olan Berrad b. Kays adında birinin Kinane kabilesinden Urve b. Rıhhali Ukaz mevkiinde haram ay içerisinde öldürmesi savaşı başlattı. Haram ayda çıktığı içinde fıcar ismi verilmiştir. Yaklaşık dört yıl süren bu savaş bazen Kinane kabilesinin bazen de Kaysı Aylan kabilesinin galip gelmesi ile sona ermiştir. Nebi (s.a.v.) o savaş ta on beş ila yirmi yaşları arasında idi ve sadece amcalarına ok toplamakla yetinmiştir.

Bu fıcar harbinin etkisi üzere Kureyş’ten bazı kimseler adaleti ikame etme ve mazluma yardım etme üzere sözleştiler. Abdurrahman b. Avf (r.a) dan Nebi (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Amcalarımla birlikte gençken faziletliler anlaşmasında bulundum. Benim bu anlaşmayı bozarak kırmızı develere sahip olmam beni sevindirmez.”[2] Bu anlaşmanın sebebi; Mekkeye bir adam ticaret için gelmiş ve malını El As bi Vail Es Sehmi’ye satmış ve oda malın bedelini ödememiş, adam da Kâbe’nin yanında uğradığı zülmü şiirle dile getirmişti. Bunun üzerine yapılan yemine göre anlaşma yapanlar toplanıp El As b. Vail’e gidip adamın hakkını aldılar.

Nebi (s.a.v.) yirmi beş yaşlarında iken Hatice (r.ah.)’ın malını satmak için hizmetçisi Meysere ile birlikte Şam tarafına gitmişti. Çok karlı bir kazançla geri dönmüş ve Meysere de Hatice’ye yolculukta Nebi (s.a.v.) halinden şahit olduğu şeyleri anlatmıştı. Hatice (r.ah.) Muhammed (s.a.v.)’a evlenme teklif etmeye karar vermiş ve bunu bir arkadaşına bahsetmiş sonrada haber göndermişti. Nebi (s.a.v.) bu teklifi gecikmeden değerlendirdi ve amcaları ile bu hususta konuştu. Amcaları da onun bu isteğini hemen yerine getirip, Hatice(r.ah.)’nin amcasına gittiler ve yirmi genç dişi deve mehir vermek üzere evlendirdiler. Hatice (r.ah.) o zaman kırk yaşlarında dul bir kadındı. Nebi (s.a.v.) da yirmi beş yaşlarında idi. Nebi (s.a.v.) Hatice (r.ah.) ile yirmi beş yıl evli kalmış ve Hatice (r.ah.) atmış yaşlarında iken Mekke’de vefat etmişti. Nebi (s.a.v.) çocuklarından Mariye’den olma İbrahim hariç hepsi de Hatice (r.ah.) dan idi. Çocukları sırası ile şöyledir: Kasım, Zeynep, Ümmü Gülsüm, Fatıma, Rukiyye ve Abdullah’dır. Kasım ve Abdullah çocuk yaşta vefat etmiş. Kızları da Fatıma (r.a.) hariç hepsi de Nebi (s.a.v.) hayatta iken vefat etmişlerdi. Fatıma ise Nebi (s.a.v.) den altı ay kadar sonra vefat etmişti.

Hatice (r.a.)’nın faziletini şu hadisler açıklamaktadır: Enes (r.a.) dan Nebi (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Alemlerin hayırlı kadınları dört tanedir; İmran kızı Meryem, Huveylit kızı Hatice, Muhammed kızı Fatıma ve Firav’nın karısı Asiyedir.”[3]

Ayşe (r.a.) dediki: “Rasûlullah (s.a.v.)’ın kendisini çok anmasından dolayı Hatice’yi kıskandığım kadar hiçbir kadını kıskanmadım. Ben Hatice’den üç sene sonra evlendim. Rab Azze ve Celle Nebiye veya Cebrail’e O’nu (Hatice’yi) cennette altından bir evle müjdelemesini emretmiştir.”[4]

 

[1] Tövbe suresi 36

[2] Sahih Hadis: Ahmed 1/195

[3] Hasen Hadis: Sahihi l-Cami 3323

[4] Sahih Hadis: Buhari 3817

Leave a Reply