18-VAHYİN ÇEŞİTLERİ VE NEBİ SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM’İN SEMAVİ KİTAPLARDAKİ HABERLERİNDEN ÇIKARTILACAK DERSLER
1. Vahiy hayat ve nurdur: Allah Subhanehu mahlûkatı karanlık içerisinde yarattı. Bu karanlık tabiat, cehalet, arzular; sezgilere ve şehvetlere boyun eğme karanlığıdır. Sonra Allah onların üzerine kendi nurunu, vahyin, sünnetin, nübüvvetin, fıtratın, ahit almanın ve peygamberliğin nurunu koydu.
Allah Teâlâ şöyle buyurdu: “Allah iman edenlerin velisidir. Onların karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin dostları ise tağutlardır. Onlar kâfirleri aydınlıktan karanlıklara çıkartır. Onlar ateş ashabıdırlar ve onlar orada devamlı kalacaklardır.”[1]
Abdullah b. Amr radıyallahu anh’dan Rasûlullah sallallahu aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: “Muhakkak ki, Allah Teâlâ mahlûkatını karanlık içerisinde yarattı sonrada onların üzerine nurunu koydu. Her kime o nurdan isabet ederse hidayet bulur. Her kime de isabet etmezse sapıtır.”[2]
2. Daha önceki kitaplarda Nebi sallallahu aleyhi ve Sellem’in yüce sıfatlarının bildirilmesi: Ebu Salih, Ka’b şöyle söyledi dedi: “Ben Tevratta Muhammed Allah’ın Rasulüdür, katı ve kaba olmayan, sokaklarda bağırmayan, kötülüğü kötülükle gidermeyen fakat affeden ve müsamaha gösteren diye yazılı olarak bulabiliyorum. Onun ümmeti çokça hamt ederler, her konumda Allah’ı zikrederler, her yüksek yerde Allah’u Ekber derler, elbiselerini bacaklarının yarısına kadar kısa olarak giyerler ve namazda ve savaştaki safları aynıdır. Onlara semanın ortasından bir çağırıcı seslenir. Onlar gecenin ortasında arının vızıldaması gibi vızıltı sesleri vardır. (gece ibadeti ve Kur’an okumaları vardır) O peygamberin doğumu Mekke’de, hicreti Medine’yedir ve sahip olacağı yerde Şam’dır.”[3]
3. Ahmed (Muhammed) sallallahu aleyhi ve Sellem’in geleceğini nebilerin müjdelemesi: Allah Teâlâ şöyle buyurdu: “Hatırla ki, İsa şöyle demişti: ‘Ey İsrail oğulları! Muhakkak ki, ben sizin için Tevrat’tan önümdeki şeyleri tasdik edici ve benden sonra da Ahmed adında gelecek bir peygamberi müjdeleyici olan Allah’ın Resulüyüm…”[4]
Irbat b. Sariye radıyallahu anh Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle derken işittim: “Muhakkak ki, ben, Adem çamurunun içinde baygın iken Ümmül Kitap’ta nebilerin sonuncusuydum. Bunun ne anlama geldiğini size haber vereceğim; babam İbrahim’in daveti, İsa’nın kavmine müjdelemesi ve annemin rüyasında Şam’ın saraylarını aydınlatacak bir nuru görmesidir. Diğer Peygamberlerin anneleri de böyle görmüşlerdir.”[5]
Allah Peygamberlerden ahit aldıktan sonra Kitap Ehli kimselerin bu değerli Peygambere uymaları gerektiği Kur’an’ı Kerim’de bildirilmiştir. Allah’u Teâlâ şöyle buyurdu: “ Hatırla ki, Allah peygamberlerden ahit almıştı: “And olsun ki size Kitap, hikmet verdim; sizde olanı tasdik eden bir peygamber gelecek, ona mutlaka inanacaksınız ve ona mutlaka yardım edeceksiniz, ikrar edip bu ahdi kabul ettiniz mi? demişti. ‘İkrar ettik’ demişlerdi de: ‘Şahit olun, Ben de sizinle beraber şahitlerdenim’ demişti.”[6]
[1] Bakara suresi 257
[2] Sahih Hadis: Ahmed 2/176
[3] Sahih Hadis: Darimi 1/4,5
[4] Saf suresi 6
[5] Hasın Hadis : Ahmed 4/127, 128
[6] Âli İmran suresi 81