37. HABEŞİSTAN’A HİCRETTEN SONRA GELİŞEN ŞEYLER, HAMZA VE ÖMER RADIYALLAHU ANHUMALARIN İSLAM’A GİRMELERİ
Allah Azze ve Celle Necaşi ve Patrikleri hakkında, Necaşi’nin imanını öven ve ellerindeki İncili doğrulayan, Kur’an okunurken dinledikleri esnada gözlerinden yaş akan arkadaşlarını metheden ayetleri indirdi. Zikri yüce olan Allah şöyle buyurdu: “İman edenlere insanların en şiddetli düşmanlık edenleri Yahudiler ve müşrikleri bulursun. İman edenlere sevgi yönü ile en yakınları ise biz Hristiyanlarız diyenleri bulursun. Bu, onların içerisinde âlimlerin ve rahiplerin (çok ibadet edenlerin) olmasındandır. Ve onlar büyüklenmeyen kimseleridir. Peygambere indirilen şeyi duyduklarında haktan bildikleri şeylerden dolayı gözlerinden yaş aktığını görürsün. Derler ki: ‘Rabbimiz! İman ettik. Bizi şahitlerle beraber yaz.”[1]
Müslümanların Habeşistan’da kaldığı esnada Ümmi Habibe radıyallahu anha’nın kocası Hristiyanlığa girmiş ve vefat etmişti. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Ümmi Habibe’ye bir teselli olması, gurbete ve hicrete sabrettiği için ikram olsun diye talip olmuştu. İmam Ahmed sahih bir senetle Urve’nin Ümmi Habibe’den şu hadisini rivayet etmiştir: “Ümmi Habibe Abdullah b. Cahş ile evli idi. Necaşi’nin yanına geldiğinde vefat etti. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Ümmi Habibe Habeş diyarında iken onunla evlendi. Onu Necaşi evlendirdi ve mihrini de dört bin dirhem olarak verdi. Sonra onun hiçin bir şeyler hazırladı ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e Şuhabil b. Hasene ile gönderdi. Ümmi Habibe’nin yanındaki malzemelerinin hepsi Necaşi’den idi. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ona herhangi bir şey göndermemişti. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in eşlerinin mehri dört yüz dirhem idi.”[2]
Peygamberliğin gelişinin altıncı senesinde Hamza radıyallahu anh müslüman oldu. Hamza b. Abdulmuttalip Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in amcası ve sütkardeşi idi. Küreyişin yiğit ve kahramanlarında olan kuvvetli bir adamdı. Küreyişin en güçlüsü idi. Allah onun için yiğitlik, kuvvet, cesaret ve neseb çokluğunu bir araya getirmişti. Başlangıçta Müslüman oluşunun sebebi, amcasının oğlu olan Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e olan koruma duygusunun ortaya çıkması idi. Belki de Allah onun kalbine bu hakkın sevgisini bahşetmiş fakat o ağır davranmıştı. (İbni İshak şöyle anlatır: Ebu Cehil’in Nebi sallallahu aleyhi ve sellem Safa tepesinde iken yanına gelmiş, eziyet etmiş ve isteğine nail olmuştu. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem susmuş ve mescide girmişti. Safa’nın üzerinde evi bulunan Abdullah b. Cud’a’nın cariyesi Ebu Cehil’in söylediklerini duymuş ve avlanmaktan dönen Hamza’ya durumu haber vermiş ve Hamza radıyallahu anhda Ebu Cehil’e kızmış hakaret etmiş, yüzüne yayı ile vurarak yaralamış ve ben de onun dinindenim demişti. Bunun üzerine Beni Mahzume Ebu Cehili’n kabilesi ve Beni Haşim kabilesi toplanmıştı. Ebu Cehil’de hakaret ettiğini kabul etmiş ve toplanan insanlar da dağılmışlardı.)[3]
Peygamberliğin altıncı yılında Zilhicce ayında Hamza radıyallahu anh’ın müslüman oluşundan üç gün sonra, Kureyiş yeni bir musibet haberi daha almıştı. Bu Ömer radıyallahu anh’ın müslüman oluşu idi. Ömer radıyallahu anh o dönemde yirmi altı yaşında idi. Hiddetli bir tabiatı, hareketli bir yapısı vardı. Çok güçlü ve heybetli idi. Müslümanların kendisinin zulüm ve eziyetine tahammül ettiği kimselerden biri idi. Fakat Ömer’in şahsındaki şiddet ve ürkütücülüğün gerisinde; bu heybetli adamın kalbinin sahip olduğu hayrın hazinelerine işaret eden bir yumuşaklık ve acıma hissi vardı. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ondaki kuvvet ve heybeti gördüğü için ona dua ediyor, hidayetini ve Müslüman olmasını temenni ediyordu. Abdullah b. Ömer radıyallahu anh’dan Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle diyordu: “Ey Allahım! Şu iki adamdan Ebu cehil ve Ömer b. Hattab’dan sana en sevimli olanı ile İslam’ı güçlendir.” Abdullah dedi ki: “Bu iki adamdan Allah’a en sevgili olan Ömer idi.”[4]
[1] Maide suresi 82, 83
[2] Sahih Hadis: Ahmed 6/427
[3] Siretin Nebevi 1/325 sayfadan özetlendi.
[4] Sahih Hadis: Süneni Tirmizi 3926